Suriye'de Yeni Bir Çatışma Mı? ABD'li Dergi'nin Analizi: Erdoğan Ve Netanyahu

Aria Freeman

4 min read

Post on May 18, 2025

4.9

Share

H2: Erdoğan'ın Suriye Politikası ve Bölgesel Etkisi

Erdoğan'ın Suriye politikası, Türkiye'nin bölgesel hedefleri ve iç güvenlik kaygılarıyla yakından ilişkilidir. Türkiye'nin Suriye müdahalesi, PKK/YPG tehdidini ve sınır güvenliğini sağlama çabalarının bir sonucudur. Bu politika, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını ve bölgesel etkisini artırmasına yol açmıştır.

H3: Kuzey Suriye'deki Güvenlik Kaygıları:

Türkiye'nin Suriye politikasını şekillendiren en önemli faktörlerden biri, Kuzey Suriye'deki güvenlik kaygılarıdır.

• Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatı: Bu askeri operasyonlar, PKK/YPG'nin kontrolündeki bölgeleri hedef almış ve Türkiye'nin sınır güvenliğini güçlendirmeyi amaçlamıştır.
• Suriye'deki Kürt gruplarıyla olan gerilim: Türkiye, Suriye'deki Kürt gruplarını, PKK'nın uzantıları olarak görüyor ve bu grupların varlığını bir güvenlik tehdidi olarak değerlendiriyor.
• Mülteci krizi ve sınır güvenliği: Suriye'den gelen mülteci akını, Türkiye'nin sınır güvenliği ve ekonomik kaynaklarını zorlamıştır. Bu durum, Türkiye'nin Suriye politikasında daha aktif bir rol üstlenmesine katkıda bulunmuştur.

H3: İdlib ve Bölgesel Dengeler:

İdlib'deki durum, Türkiye ve Rusya arasında hassas bir denge oluşturmaktadır.

• Rusya ve İran ile ilişkiler: İdlib'deki çatışma, Türkiye'nin Rusya ve İran ile ilişkilerini etkilemektedir. Bu üç ülke arasındaki işbirliği ve rekabet, bölgesel dengeleri sürekli olarak yeniden şekillendirmektedir.
• İdlib'de olası bir çatışmanın bölgesel sonuçları: İdlib'de yeni bir çatışma, bölgesel istikrarsızlığı artırabilecek ve daha geniş çaplı bir krize yol açabilecektir.
• Türkiye'nin Suriye'deki siyasi çözüm vizyonu: Türkiye, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesini ve yerini demokratik bir yönetimin almasını desteklemektedir. Ancak, bu hedef şu an için oldukça uzak görünmektedir.

H2: Netanyahu'nun Suriye Politikası ve İsrail'in Güvenlik Kaygıları

İsrail'in Suriye politikası, öncelikle İran'ın bölgedeki artan etkisine ve İsrail'in güvenliğine yönelik tehditlere odaklanmaktadır.

H3: İran'ın Suriye'deki Etkisi ve İsrail'in Tepkisi:

İran destekli grupların Suriye'deki varlığı, İsrail için büyük bir endişe kaynağıdır.

• İsrail'in Suriye'de düzenlediği hava saldırıları: İsrail, İran'ın Suriye'deki askeri varlığına düzenli olarak hava saldırıları düzenlemektedir. Bu saldırılar, bölgesel gerilimi artırmaktadır.
• İran'ın Suriye'deki askeri tesisleri: İran, Suriye'de çeşitli askeri tesisler kurmuş ve bu tesisler İsrail için bir tehdit oluşturmaktadır.
• Lübnan Hizbullahı ve İsrail arasındaki gerilimler: Hizbullah'ın Suriye'deki varlığı, İsrail ile Lübnan arasındaki gerilimi artırmakta ve olası bir çatışmanın riskini yükseltmektedir.

H3: İsrail'in Bölgesel Güvenlik Hedefleri:

İsrail, Suriye'deki istikrarsızlığın kendi güvenliğini doğrudan tehdit ettiğinin farkındadır.

• Bölgesel rakiplerle ilişkiler: İsrail, Suriye'deki çatışmanın kendi bölgesel rakipleriyle olan ilişkilerini etkilediğini ve güvenlik stratejisini yeniden gözden geçirmesini gerektirdiğini biliyor.
• Suriye'deki siyasi çözümle ilgili beklentiler: İsrail, Suriye'de istikrarlı ve güvenli bir ortamın sağlanmasını ve İran'ın etkisinin sınırlandırılmasını istemektedir.

H2: ABD'nin Ortadoğu Politikası ve Çatışma Risk Değerlendirmesi

ABD'nin Ortadoğu politikası, bölgesel dengeleri koruma ve İran'ın etkisini sınırlandırma çabaları üzerine kuruludur.

• ABD'nin Türkiye ve İsrail ile ilişkileri: ABD, hem Türkiye hem de İsrail ile güçlü ilişkiler sürdürmektedir, ancak bu ilişkiler zaman zaman gerilimler yaşayabilmektedir.
• ABD'nin İran politikası: ABD'nin İran'a karşı sert politikası, bölgesel istikrarsızlığı artırmaktadır.
• ABD'li derginin analizi: ABD'li derginin analizi, Suriye'de yeni bir çatışmanın olasılığına işaret etmekte ve bu çatışmanın bölge için ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurgulamaktadır.

3. Sonuç: Suriye'de Yeni Bir Çatışmanın Olasılığı ve Önleyici Adımlar

Suriye'de yeni bir çatışmanın patlak vermesi, bölgesel istikrarsızlığı derinleştirecek ve insanlık dramını daha da ağırlaştıracaktır. Erdoğan ve Netanyahu'nun politikaları, bu riski artıran önemli faktörlerdir. Çatışmayı önlemek için uluslararası toplumun ve bölgesel güçlerin daha fazla işbirliğine, diplomasiye ve diyaloğa acil ihtiyaç vardır. Türkiye-İsrail diyaloğu, bölgesel barış için kritik önem taşımaktadır. Suriye'de yeni bir çatışmanın önlenmesi için daha fazla analiz, diyalog ve uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Bu, bölgedeki tüm aktörlerin sorumluluğundadır.